Türkiye ekonomisi, son yıllarda birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Özellikle 2023 yılının ilk yarısında kapanan şirket sayısında dikkat çekici bir artış gözlemlendi. Bu durum, yalnızca işletmeler için değil, aynı zamanda işgücü ve genel ekonomik istikrar için de endişe verici bir tablo oluşturuyor. Peki, kapanan şirketlerin artışındaki nedenler nelerdir? Ekonomik dalgalanmalar, artan maliyetler, rekabet koşulları veya başka etkenler mi bu durumu tetiklemekte? İşte tüm bu soruların yanıtlarını keşfedeceğimiz detaylı bir inceleme.
Son yıllarda, Türkiye'deki birçok küçük ve orta ölçekli işletmenin (KOBİ) kapanma kararı aldığına tanıklık ediyoruz. 2023 yılının sadece ilk dört ayında, 10.000'den fazla şirketin kapanması, ekonomideki bu karmaşık değişimin bir göstergesi. Bu kapanışların arkasında yatan nedenleri değerlendirmek gerekirse, işte en belirgin faktörler:
1. **Ekonomik Durgunluk:** Türkiye'de yaşanan enflasyon oranlarındaki artış, birçok sektörde ciddi fiyat baskılarına ve dolayısıyla tüketici harcamalarının azalmasına neden oldu. Bu durum, özellikle perakende, hizmet ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren işletmeler için zorlayıcı oldu. Ekonomik daralma ile birlikte, birçok şirket yeterli gelir elde edemediğinden kapanma kararı almak zorunda kaldı.
2. **Artan Maliyetler:** Enerji fiyatlarındaki yükseliş, ham madde tedarikindeki zorluklar ve işgücü maliyetlerindeki artış, işletmeler için ön görülemeyen harcamaların doğmasına yol açtı. Özellikle küçük işletmeler, sınırlı mali kaynakları nedeniyle bu maliyet artışlarına ayak uydurmakta zorlandılar. Sonuç olarak, birçok şirket çalışmaya devam etmekte sorun yaşadı ve iflas kararı almak durumunda kaldı.
Diğer bir dikkat çekici değişim ise, tüketici davranışlarındaki kaymalar. Pandemi döneminde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, insanların harcama ve yatırım alışkanlıklarını değiştirdi. Kandırılmış tüketici beklentileri, birçok işletmenin sunduğu ürün ve hizmetlere olan talebi etkileyerek, yerel işletmelerin kapılarını kapatmasına neden oldu. Aynı zamanda, online alışverişin artışı, fiziksel mağazalara olan ilgiyi azaltarak birçok işletmenin iş modelini sorgulamasına yol açtı.
Bu bağlamda, işletmelerin dijitalleşmeye yönelmesi ve yeni iş modelleri geliştirmesi gerekliliği belirgin hale geldi. Ancak, tüm bu değişimlere uyum sağlamakta başarılı olamayan birçok KOBİ, rekabette geri kalarak işlerini kaybetti.
Tüm bu sebepler doğrultusunda, Türkiye'de kapanan şirket sayısının artış göstermesi yine de bireysel işletmeleri değil, genel ekonomik yapıyı da doğrudan etkilemektedir. Eğer bu sorunlar ciddiye alınmazsa, bu durumun uzun vadede işsizlik oranlarına ve ekonomik istikrara olumsuz etkileri kaçınılmaz olabilir.
Sonuç olarak, Türkiye'de kapanan şirket sayısındaki artış, birçok değişkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan çok boyutlu bir sorunun yansımasıdır. Ekonominin soluk alabilmesi, bu değişimlerin hızlı bir şekilde analiz edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasıyla mümkün olacaktır. Ekonomi yönetimleri ve iş sahipleri, yaşanan bu dalgalanmayı aşmak için inovatif çözümlere odaklanmalı ve gelişen piyasa koşullarına uyum sağlamalıdır. Böylece Türkiye’nin ekonomik dengelerini koruyarak, gelecekte benzer sorunların önüne geçilebilir.